KARA HAFTA


KARA HAFTA
Bu yıl 3'üncüsü düzenlenen İstanbul Kara Hafta Polisiye Festivali 17-18 Kasım tarihlerinde gerçekleştirildi. Festival kapsamında birçok yazar okuyucuyla bir araya geldi.

Bu sene üçüncüsü düzenlenen İstanbul Kara Hafta Polisiye Festivali 17-18 Kasım tarihlerinde Pera Palace Jumeriah Hotel'de gerçekleştirildi. Dünyaca ünlü yazarların katılım gösterdiği festivale kitapseverler de yoğun ilgi gösterdi. Çeşitli söyleşi ve imza günlerinin yer bulduğu festivalde 6 ülkeden birçok yazar kitapseverlerle buluştu. 

AÇILIŞTA POLİSİYE VE GAZETECİLİK BİR ARADA 

Festivalin açılışındaki ilk oturumu "Polisiye ve Gazetecilik" üzerine Cüneyt Ülsever ve Haluk Şahin yaptı. Konuşmaya "Babıali'de Cinayet" adlı kitabının polisiye üzerine taşıdığı esintilerden bahsederek başlayan Haluk Şahin, bunun yanı sıra polisiye yazarlarının yüksek oranda gazetecilikten geldiğini ve gazeteciliği romancılıktan ayıran püf noktaların neler olduğundan bahsetti.

"SİLAH PATLAMAK ZORUNDA" 
Haluk Şahin'in gazetecilik üzerine konuşmalarından ziyade daha çok romancılığa değinen Cüneyt Ülsever ise; "Romanda her ne kadar plot önemli olsa da asıl önemli olan storydir (hikaye), bu noktada eğitim seviyesi ileriye gitmemiş olan toplumlar plotu sevmezler, hikaye her daim yeter onlara" dedi. Polisiyede mister yazmanın önemine de değinen Ülsever; "Polisiyede başlı başına cinayet odaklı olmaktan ziyade mister (dram) yazmakta önemlidir. Bu doğrultuda kendime daima Çehov'u örnek almışımdır çünkü Çehov, perde açıldığında silah göründüyse o silah patlamak zorundadır der. Bunu dramatize etmek sanat için çok önemli" diye vurguladı. 
Diğer oturumlarda dünyaca ünlü Anthony Horowitz, Chingiz Abdullayev, Jeffrey Moore, Charlie Higson, Cenk Çalışır, Shari Lapena ve Ayşe Erbulak gibi yazarlar söz alırken, festivalin kapanış konuşması ise Türkiye'de Polisiye yazarlığın en önemli isimlerinden biri olan Ahmet Ümit'ten geldi.

"DOĞAYA ZARAR VERİYORUZ" 
Kara Haftanın son konuşmasında Mart ayında çıkacak olan yeni romanından ve polisiye romanlarının gerçek yaşamın izlerini bariz taşıdığından bahseden Ahmet Ümit; "İnsan iyi bir mahluk değildir, insan iyidir demek büyük bir yalandır bizler zarar veriyoruz. Kimyasal bombaları kim atıyor, Hiroşima'yı kim bombaladı, darbeleri kimler yapıyor kurtlar mı? İnsan yapıyor, bizler zarar veriyoruz" dedi. Bunun yanında insan doğasına da değinen Ümit, insanın tembel bir varlık olduğunu işte bu yüzden neden doğaya yahut birbirlerine zarar verdiğini ve insan doğasının çok iyi anlaşılması gerektiğine de vurgu yaptı.

"EDEBİYAT DEMOKRATİKTİR"
Edebiyatı birçok sanat dalı ile kıyaslayan Ahmet Ümit; "Selanik'te yürümektedir Şehsuvar Sami, fırtınalı bir deniz kenarında yürür ben öyle yazarım ve okur kafasında fırtınalı denizi kurup Şehsuvar Sami'yi kafasında yürütür, ama sinemada yönetmen Şener Şen'e rolü verdim der deniz böyle olacak der öyle değil işte, önemli olan okurun zekasına bırakabilmek onu çünkü okurun zekası var olabilirse eğer yazar da olabilir. İşte bu yüzden edebiyat diğer sanat dallarına göre daha demokratiktir" diye vurguladı. Konuşmasının sonunda romanlarında kendisi ile özdeşleşen baş komiser Nevzat karakterinden yola çıkıp yeni romanı hakkında okurlarının merakını da gideren Ümit, yeni romanının ilk bölümünü de konuklara okudu.







Ümit 3. İstanbul Kara Hafta Festivalinin kapanışını konuşmasının ardından konukların kitaplarını imzalayarak yaptı. 

KÜLTÜR-SANAT                                                                                                Yusuf BASAT

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

BETONLAŞIYORUZ